Soğuk Sıkım Zeytinyağı: Mitler ve Gerçekler

Soğuk Sıkım Zeytinyağı: Mitler ve Gerçekler

Giriş

“Gerçek soğuk sıkım” ifadesini mutlaka duymuşsunuzdur. Ancak çoğu zaman ne anlama geldiği tam bilinmez. Soğuk sıkım, yalnızca bir pazarlama terimi değil; zeytinyağının kalitesini, sağlığa katkısını ve lezzetini doğrudan etkileyen çok özel bir üretim yöntemidir.

Soğuk Sıkım Nedir?

Soğuk sıkım, zeytinlerin hamur haline getirilip sıkımının 27°C’nin altında yapılması demektir. Bu sıcaklığın üzerine çıkıldığında yağın fenolik bileşenleri azalır, besin değeri ve aroması kaybolur. Düşük ısı sayesinde zeytinyağı:

  • Daha yoğun aromalı olur,

  • Daha yüksek antioksidan içerir,

  • Sağlık açısından daha faydalıdır.

Mitler ve Gerçekler

❌ Mit 1: “Her zeytinyağı soğuk sıkımdır.”
✅ Gerçek: Ancak 27°C’nin altında sıkılan zeytinyağına “soğuk sıkım” denebilir.

❌ Mit 2: “Soğuk sıkım yağlar çok acıdır.”
✅ Gerçek: Acılık fenol seviyesinden gelir. Bu, kalitenin işaretidir, sağlığa faydalıdır.

❌ Mit 3: “Soğuk sıkım sadece pazarlama oyunudur.”
✅ Gerçek: Hayır, bu bilimsel bir kriterdir. Sıcaklık yağın yapısını doğrudan etkiler.

Sağlık Açısından Önemi

Soğuk sıkım sayesinde:

  • Antioksidanlar kaybolmaz,

  • Polifenoller yüksek kalır,

  • Kalp-damar sağlığı desteklenir,

  • Bağışıklık güçlenir.

Araştırmalar, soğuk sıkım zeytinyağının düzenli tüketiminin uzun vadede kronik hastalık risklerini azalttığını göstermektedir.

OLEAEGE’nin Yöntemi

OLEAEGE olarak zeytinlerimizi erken hasat döneminde topluyor ve soğuk sıkım yöntemiyle işliyoruz. Bu iki unsur birleştiğinde ortaya çıkan zeytinyağı, düşük asit oranı, yüksek fenol değeri ve yoğun aromasıyla premium kaliteyi temsil ediyor.

Sonuç

Soğuk sıkım, zeytinyağını yalnızca bir yağ olmaktan çıkarır; sağlıklı yaşamın ve Ege kültürünün bir simgesine dönüştürür. Her damla, doğallığın ve emeğin göstergesidir.

👉 OLEAEGE’nin erken hasat, soğuk sıkım naturel sızma zeytinyağını keşfedin.

Bloga dön